Dobra Gelin Özel Röportaj 1
Dobra Gelin ÖzeL Röportaj
Her şeyi hızlı tüketmeye alıştığımız şu sıralar yeni nesil, yeni bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmak istiyor.
İnternetin sadece bilgisayarlarımızda olmaktan çıkıp telefonlarımızın ucuna kadar gelmesi, güncel bilginin okuyucuya hızlı bir şekilde iletilmesini sağlıyor. Bilgi akışının bu denli hızlı ve güncel ilerleyebilmesi için de güçlü haber kaynaklarından beslenmesi gerekiyor. Durum böyle olunca da önemli gazetelerin neredeyse hepsi, bir kolunu da internet gazeteciliğine taşıyarak okuyucu sayısını arttırıyor, ayrıca popülerliğini korumuş oluyor. Sabah gazetesi de bu yeniliğe dahil olan önemli haber kaynaklarından. Bende sizler için Sabah gazetesi yazarı ve Caferuj.com.tr ’nin Yayın Yönetmeni Özlem Yılmaz Küçük ile kariyer yolculuğu, internet gazeteciliği ve bu mesleği seçmeyi isteyenlere vereceği tavsiyeler hakkında çok sıcak bir röportaj yaptım.
Aslında karakter oturdukça ne istediğini daha iyi anlarsın ya, ben de o çarkın içindeydim. Mesleği tekstil olan bir ailenin içinde büyümüş olmamın avantajlarını kullanarak ve iletişim mezunu oluşumu, İngilizce biliyor olmamla birleştirip, seçimimi benim için en kolay ulaşılabilecek olandan yana kullandım. Ve bir mümessil firmada buldum kendimi. Çok da zor olmamıştı bu yüzden. Ailemle çalışmayı reddedip, kendi ayaklarım üzerinde durmayı hedeflemiş, ancak bu işte hiç de mutlu olmadığımı kısa süre sonra fark etmiştim. Belki daha çok para kazanacaktım, hatta İtalya’dan gelen iş tekliflerini değerlendirip, şu anda çok sevdiğim o ülkede daha iyi şartlarla yaşıyor olacaktım ama mutlu olduğum işi yapmıyor olacaktım. Sonrasında kariyerime, almış olduğum moda tasarımı eğitimimi göz önüne sererek, büyük bir deri firmasında Paris’ li bir moda tasarımcının asistanlığını yaparak devam ettim. Yani hem tasarım hem çeviri hem de yurtdışında müşteri portföyü oluşturmak görevlerini üstlendiğim bir işti bu. Asıl amacım, bu işlerde uzun vadeli çalışmak değildi. Gerçekten hangi işte mutlu olacağımı iyice anlamak için daldan dala atlıyordum. Ancak hamurunda tekstil olan biri olduğum için, üzerime yapışan kumaş kokusundan bir türlü kurtulamıyor, farklı sektörlerde çalışmaya da cesaret edemiyordum. Tabii evde yazdığım yazılardan kimsenin haberi yok, yazarlık yönümü ortaya çıkaracak cesaretim ise hiç yoktu. Aklıma bile gelmezdi. Onlar benim özelimdi. O zamanlar bloglar yoktu, yazılanlar sana kalıyor kimsenin olan bitenden haberi olmuyordu. Şimdi her şey farklı. Bir kliplik şarkıcılar gibi yazarlar. Amatör de olsa Blogger’ lar iyisiyle kötüsüyle yazdıklarını herkesle paylaşıyor, sosyal medyada yalnızca bu işi yaparak isim yapıp, hatta bundan kazanç sağlıyorlar. Gelelim işime, bu iş de benim işim değildi. Belki iyi bir gözlemci olduğum için, gözlemleyip yazabilirdim. Tasarımım ancak yazı dilinde olurdu. İş prensibi olarak “Sevsen de sevmesen de yapabildiğinin en iyisini yapmalısın” felsefesini hayatım boyunca benimsedim. İşimde hep son noktada verimli olmaya çalışıyor, ancak bir noktada “Hayır!” demeyi biliyordum. Disiplin ise, yine benim için çok önemli oldu yaptığım işlerde. Gazetede çalışmak ise, içimde bir uhde ve hayalini dahi kurmadığım bir şeydi. İçten içe beni kemiren, ancak nasıl başlayacağımı kestiremediğim bir şeydi.
Recruitment Turkey isimli internet sitesinde iş ilanlarına bakarken, bir ilanla karşılaştım. Sabah Gazetesi’ne asistan aranıyordu. Bunu kesinlikle denemeliydim, bu iş mutlu olacağım, beni kemiren bu isteği karşılayabilecek bir iş olabilirdi. Cv’ mi gönderdim ve aynı gün dönüş aldım. Görüşmeye çağırıyorlar… Kaybedecek hiçbir şey yok. Bir de sizlere önerim, en azından ben böyle yaptım; iş görüşmeleri konusunda deneyim kazanmak ve en azından heyecanınızı kontrol etmeyi öğrenip kendinizi daha iyi ifade etmek uğruna, başlamayacağınız işlerin görüşmelerine dahi gidin. Etik mi? Tartışılır. Ancak işe yarıyor. Sabah Gazetesi’ndeki iş görüşmemde kendimi en iyi şekilde ifade edebilmemi, çok istediğim bu işe ertesi gün gelen telefonla kabul edildiğimi öğrenmemi büyük ölçüde buna bağlıyorum ben. Ve işte bu benim için bir dönüm noktasıydı. Reklam Departmanı’nda üst düzey bir yöneticiyle çalışmaya başladıktan hemen sonra, yazar ve İK uzmanı Osman Bayraktar ile çalışmaya başladım. Yazılarını edit ediyor, araştırmalarını yapıyordum. Hatta iki kitabının editörlüğünü yapmış olup, biraz daha tecrübe sahibi olma fırsatını yakalamıştım. Bir iletişimci olarak, insan ilişkilerim kuvvetli ve neredeyse dünyanın her ülkesinde bir kontağım bulunduğu için, bilgiye çok kolay ulaşabiliyor, hatta yöneticimi oldukça şaşırtıyor, bolca takdirini alıyordum. Kimseye göstermediğim birkaç yazımı gösterip, beğenisini almak da beni mutlu etmişti. Aslında geleneksel medyada ya da yeni medyada gazeteci olmaya gönül veren tüm genç arkadaşlara önerim, ilişkilerinizi her daim iyi tutmanız yönünde. Her iyi ilişki, size mutlaka güzel dönüşümler sağlıyor. Extreme durumlar hariç tabii. Ben bunu bilinçli olarak yapmamış olsam da, bu şekliyle tecrübe ettim.
Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapıyorsunuz, Caferuj.com.tr internet portalının da Genel Yayın Yönetmenisiniz. İçerik olarak iki farklı alanda çalışıyor olmanın zorluğunu yaşadınız mı?
Cafe Ruj’a gelecek olursak… Gazetedeki boş zamanlarımı değerlendirmek adına, ekstra işler yapmak amacındaydım. E-business müdürü Özlem Aksel Başboğa ile tanışmam ise gazetedeki dönüm noktam oldu. Ekstra işler yapmam için bana destek ve öncü oldu. Sabah Emlak’ın internetine haftalık röportajlar yapmamı ve birkaç ek iş daha yapmamı isteyince, dünyalar benim olmuştu.
Sanki yeniden doğmuş gibi hissediyordum. Ve işte o zaman anladım ki, tam da mutluluğun ortasında, sevdiğim işle haşır neşir olmak üzereyim. Bir müddet sonra Cafe Ruj’u yapılandırdılar ve yine başında Genel Yayın yönetmeni olarak aynı isim, Özlem vardı. Onunla çalışmamı istedi ve ben de kabul ettim. Yep yeni bir dünyaydı. Moda, kariyer, pop kültür, güzellik! Yani kadınlara dair her şey. Dişital hayat olarak nitelendirdik. Kısa zamanda çok yol kat ettik. Herkesin bildiği, takip ettiği bir portal haline geldi. Ancak bazı kariyer değişiklikleri dolayısıyla, aynı kurum içerisinde olsak da Özlem Aksel Başboğa’yla yollarımız ayrıldı. Geçirdiğimiz keyifli zamanların sonuna gelmiştik. Kendisine başardığı işlerden ötürü farklı projeler de verilmeye başlandı. Ancak projelendirdiği, Cafe Ruj onun için de bambaşkaydı. Eminim tüm kadınlar için öyle. Şimdilerde doğum iznimdeyim ve çok yakında tekrar Cafe Ruj’da olacağım. Çok heyecanlıyım. Yakından takip ettiğimiz Moda Haftaları, röportajlar, kariyer günlükleri, sosyal sorumluluklar, stylingler ve yazı dizileriyle yine Cafe Ruj’da. Ayrıca 1,5 yıldır aralıksız devam ettiğim Sabah Gazetesi, Pazar günü eki, Keyifli Alışveriş’ de Aktüel Hayat isimli köşemde okuyucularımla buluşuyorum ve buluşmaya devam edeceğim. Bu süreç içerisinde açıkçası iki farklı alanda aktif olmanın zorluğunu fark edecek zamanım olmadı, ben çalışmanın keyfini çıkardım diyebilirim. Yani aslında size hem internet gazeteciliği hem de geleneksel gazetecilikle ilgili birkaç hap bilgi vermek yetilerimin arasında.
Neden
internet gazeteciliği?
İnternetin en büyük avantajı, özgür bilgi edinimi için yeni kapılar aralamasıdır. İnternet ortamında, her türden bilgiye anında ulaşabildiğiniz gibi, istediğiniz bilgiyi daha çok kişiye daha kısa zamanda ulaştırabiliyorsunuz. Ayrıca internette okuyucu ile etkileşimli bir yayıncılık söz konusudur. Kullanıcı, okuduğu haberle ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirebiliyor, yorumda bulunabiliyor. Tek taraflı bir iletişim söz konusu değil. Birebir iletişim, anında ve etkileşimli olarak erişebilir olması, içeriklerinin her an yenilenebilmesi ve haberlerin her an güncellenebilmesi, internet haberciliğinin diğer kitle İletişim araçlarından farklılıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca, internetle birlikte ortaya çıkan yeni gelişmelerle etkileşimli olarak ses, hareketli görüntü, metin ve resim gibi içerikler taşınabilir duruma geldi. Sadece okumaktan çok daha ilerideyiz. Tabii bu da geleneksel gazeteciliği büyük bir ölçü dilimiyle olumsuz etkiliyor.
İnternet gazeteciliği yapmak isteyen, sonrasında da editörlüğü düşünen arkadaşlarımıza önerileriniz nelerdir?
İnternet gazeteciliği yapmak isteyen ve sonrasında da editör olmayı hedefleyen arkadaşlara önerilerim;
Birçok sektörde, iş görüşmesine gittiğinizde, aktif facebook, twitter vs gibi sosyal medya kullanıcısıysanız, bu sizi bir tık aşağı götürür. Nedeni ise çok açık : İş kaybı ve verimsizlik. Sosyal medyada geçirdiğiniz bu zaman gereksiz ve kayıp olarak görülebiliyor. Ancak internet gazeteciliğinde aktif olmanız çok önemli. Sosyal medyayı yalayıp yutmanız ve iyi birer takipçi olmanız gerekiyor. En azından biz buna önem veriyoruz. Temelde, her tür teknolojik yenilikten haberdar olmalı, ayrıca siyaset ve moda vs şeklinde ayırım yapmaktansa, hepsini aynı anda takip etmelisiniz. Ayrıca bu sayede her konuya vakıf olur, biraz yazı dili değişikliğiyle her türden konu üzerinde kendinizi geliştirip, işinize yansıtabilirsiniz. Hızlı olmak çok önemli internet gazeteciliğinde. Bilgiye anında ulaşabilecek kaynakları iyi biliyor olmak, hızlı ve tarafsız düşünüp, bir o kadar da hızlı hareket edip, aktif olmak, yazabilmek. İmlalar ise asla gözden kaçmamalı. Yazı dili ise size kalmış. Geleneksel gazetecilikte kontroller için bolca zamanınız olabilir ancak, yeni medya yani internet gazeteciliği her daim sizden hızlı olacaktır. Yetişmek için iyi konsantreli ve iyi yazmak durumundasınız. Düzeltme yapılabilir, ancak bir kez okuyan okuyucu için asla geri dönüşü yoktur. Ve tabii disiplin, dikkat, hoşgörü şart.
Özlem Yılmaz Küçük
İnternetin en büyük avantajı, özgür bilgi edinimi için yeni kapılar aralamasıdır. İnternet ortamında, her türden bilgiye anında ulaşabildiğiniz gibi, istediğiniz bilgiyi daha çok kişiye daha kısa zamanda ulaştırabiliyorsunuz. Ayrıca internette okuyucu ile etkileşimli bir yayıncılık söz konusudur. Kullanıcı, okuduğu haberle ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirebiliyor, yorumda bulunabiliyor. Tek taraflı bir iletişim söz konusu değil. Birebir iletişim, anında ve etkileşimli olarak erişebilir olması, içeriklerinin her an yenilenebilmesi ve haberlerin her an güncellenebilmesi, internet haberciliğinin diğer kitle İletişim araçlarından farklılıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca, internetle birlikte ortaya çıkan yeni gelişmelerle etkileşimli olarak ses, hareketli görüntü, metin ve resim gibi içerikler taşınabilir duruma geldi. Sadece okumaktan çok daha ilerideyiz. Tabii bu da geleneksel gazeteciliği büyük bir ölçü dilimiyle olumsuz etkiliyor.
İnternet gazeteciliği yapmak isteyen, sonrasında da editörlüğü düşünen arkadaşlarımıza önerileriniz nelerdir?
İnternet gazeteciliği yapmak isteyen ve sonrasında da editör olmayı hedefleyen arkadaşlara önerilerim;
Birçok sektörde, iş görüşmesine gittiğinizde, aktif facebook, twitter vs gibi sosyal medya kullanıcısıysanız, bu sizi bir tık aşağı götürür. Nedeni ise çok açık : İş kaybı ve verimsizlik. Sosyal medyada geçirdiğiniz bu zaman gereksiz ve kayıp olarak görülebiliyor. Ancak internet gazeteciliğinde aktif olmanız çok önemli. Sosyal medyayı yalayıp yutmanız ve iyi birer takipçi olmanız gerekiyor. En azından biz buna önem veriyoruz. Temelde, her tür teknolojik yenilikten haberdar olmalı, ayrıca siyaset ve moda vs şeklinde ayırım yapmaktansa, hepsini aynı anda takip etmelisiniz. Ayrıca bu sayede her konuya vakıf olur, biraz yazı dili değişikliğiyle her türden konu üzerinde kendinizi geliştirip, işinize yansıtabilirsiniz. Hızlı olmak çok önemli internet gazeteciliğinde. Bilgiye anında ulaşabilecek kaynakları iyi biliyor olmak, hızlı ve tarafsız düşünüp, bir o kadar da hızlı hareket edip, aktif olmak, yazabilmek. İmlalar ise asla gözden kaçmamalı. Yazı dili ise size kalmış. Geleneksel gazetecilikte kontroller için bolca zamanınız olabilir ancak, yeni medya yani internet gazeteciliği her daim sizden hızlı olacaktır. Yetişmek için iyi konsantreli ve iyi yazmak durumundasınız. Düzeltme yapılabilir, ancak bir kez okuyan okuyucu için asla geri dönüşü yoktur. Ve tabii disiplin, dikkat, hoşgörü şart.
Özlem Yılmaz Küçük
Yorumlar
Yorum Gönder