İki Hemcins, İki Farklı Rol

                                       
                                           İki Hemcins, İki Farklı Rol                                     '' Gelin ve Kaynana ''


    Evli veya bekar olsun, hemen hemen her yetişkin insanın (özellikle kadınların) gelin-kaynana ilişkisi hakkında bir yorumu ve çözüm önerileri mutlaka vardır. Durum böyle olunca da bende '' Dobra Gelin '' olarak bir yazımda bu konuyu mutlaka ele almalıyım diye düşündüm. Yeni yılın ilk gününe kısmetmiş. :)
    Birbirini çok seven, evilik yolunda istikrarlı adımlar atarak birliktelikleri adına büyük emek verip,  nihayet evlenen çiftler, bir anda aşık olup şimşek hızıyla karar verip, yıldırım nikahıyla evlenen çiftler, aklını kullandığına inanıp mantık evliliği yapan çiftler, son olarak da kendini şuan bu kategoriler içerisinde göremeyip, zincirleme gelişmeler sonucu evlenen çiftler...    Bu çiftlerin söyleyebilirim ki neredeyse hepsi en az bir kere de olsa kaynanadan kaynaklı bir tartışma yaşamıştır. Durumu mizahi bir dille formüle edecek olursak ;Bir kümenin içinde evliliğin sadece sevdiği adamla bir ömür aynı yastıkta, toz pembe süreceğine inanan (belki de inanmak isteyen) bir gelin, oğlunun kendinden başka bir kadının sevgisi ve ilgisi ile mutlu olmasını hazmedemeyen bir erkek annesi, (kaynana) son olarak da bu iki kadının arasında yaşanan soğuk savaşın farkında olan ve çareyi iki tarafı da kırmadan idare etmekte bulan bir koca aynı zamanda bir evlat. Kümenin dışında kim var dersiniz? Tahmin edeceğiniz gibi etliye sütlüye karışmayan kayın peder. :) Bu düzen istisnai durumlar dışında hep bu şekilde yürür. Gözlemlediklerimden söyleyebilirim ki uzlaşma genelde gerçekleşmez ve damat hep arada kalır.   Geçenlerde evli bir komşumla dertleştim. Kaynanası her misafirliğe geldiğinde eşyaların yerini değiştirirmiş. Bahtsız komşum ise her işten eve geldiğinde evinin düzeninin iğneden ipliğe sürekli bir değişim içinde olmasından dolayı sinirleri yıpranmış bir halde soluğu bizde aldı. Eşi mi? O daima annesinin her yaptığını savunanlardan...    Yazacağım çok şey birikti gözlemlediklerimden ama, genel olarak değerlendirdiğimde, hangi arkadaşımla bu konuyu konuşsak, evli olmayanlar babaannesinden, evli olanlar ise kaynanalarından yakınıyorlar. Çoğunun babaannesi yüzünden anne-babası çok tartışmış. Kimisi kaynanasının iğneleyici laflarına çok katlanmış. Bazıları ise kaynanası ile asla görüşmemeye karar vermiş. Bir de o kaynanaların meşhur bir lafı vardır ki o da ; ''Ben zamanında kaynanamdan çok çektim.'' E peki teyzecim o zaman neden yaşadıklarını göz önünde bulundurup gelinine öyle yaklaşmaz da, ''Ben çektim o da gelinlik yapsın, o da çeksin düşüncesini gelinini daha tanımaya çalışmadan uygulamaya başlarsın? Biz gelin adayları olarak biliyoruz ki, gelinin yanında oğluna sevgi gösterisinde bulunmanın, oğlunun yanında geline laf sokmanın, eşyaların yerini kendince değiştirmenin kaynana olarak tek bir mesajı var ki o da oğlunun üzerindeki etkisini daima güçlü kılmak, O'na kendini unutturmamak. Tarafsız düşününce gelin-kaynana arasındaki problemlerin karşılıklı saygı, sevgi ve anlayışla çözülebileceğine inansam da, yazımı kendime ve sevgili bekar dostlarıma bir not bırakarak bitirmek istiyorum...
    Asla ama asla annesini sana karşı koruyan, önceliğinin sen olduğuna inanmadığın kimseyi eş olarak görme! Haklıysan ve hala ailesini savunuyorsa,
   '' Bırak o zaman Annesi ile yaşlansın! '' Çok mutlu yıllar! :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dobra Gelin Özel Röportaj 1

Kendinle Yüzleş ve De Ki : Saygı Aslında Aşk'ın Kalkanıymış!

Aşılamayan Zaaflar